Yolda Logo
Login
Geri Dön
Blog

Paris İklim Anlaşması

Yolda Yolda 20 Şub 2022, 6 dk okuma süresi
Paris İklim Anlaşması

Paris İklim Anlaşması, farklı ülkelerin katılımı ile sağlanan bir sözleşmedir. Paris sözleşmesi, iklim krizine engel olmak üzere yapılacak çalışmaları güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu anlaşma, küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelere indirmeyi hedeflemektedir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında ilerleyen sürecin güncel hali 2020 yılında başlamıştır. Anlaşmanın dili ve maddeleri ise Paris’te 2015’te yapılan Birleşmiş Milletler iklim değişikliği konferansına dayanır. Bu konferansta kararlaştırılmış ve oy birliği ile onaylanmış maddeleri içerir. Anlaşma küresel iklim değişikliğinin olası olumsuz sonuçlarını önlemek üzerine şekillendirilmiştir. Temel hedef; küresel sıcaklık değişimini sanayileşme öncesi seviyeler olan 2 santigrat derecenin altında tutmak ve bu artışı 1,5 derece ile sınırlamak olarak belirtilmiştir.

Paris İklim Anlaşması tarihçesi, anlaşmanın tarafları, Türkiye Paris İklim Anlaşması konusu ve diğer detayları değerlendirelim..

Paris İklim Anlaşması Nedir?

Paris İklim Anlaşması nedir sorusuna kaynaklar, iklim değişikliğinin azaltılması için hazırlanmış bir proje olarak yanıt veriyor. İklim değişikliğinin azaltılması için gerekli olan finansman da bu proje tarafından tasarlanıyor. Ülkelerin bu anlaşmaya olan adaptasyon süreçleri de her geçen yıl daha hızlı hale geliyor.  

Paris İklim Anlaşması’nın imzalanma tarihi, 2015’tir.  Bu imza sürecinin ardından 1 sene sonra da yürürlüğe girmiştir. Mart 2021’den bu yana 191 üye ülke bulunmaktadır. Paris İklim Anlaşması’nın uzun vadeli hedefleri arasında sıcaklık ve küresel ortalamada sıcaklık artışının kontrolü yer almaktadır. Paris İklim Anlaşması’na göre imzalayan üye ülkeler küresel ısınmayı azaltmak için ne tür bir katkı üstlendiğini düzenli olarak raporlamak zorundadır. Bu raporun yanı sıra planlamalarını ve finansmanlarını da belirtmelidir. Sıcaklık artışının kontrol altına alınması iklim değişikliğinin olası etkilerini ve risklerini önemli ölçüde azaltacağı bilim insanları tarafından belirtilmektedir. Bu hedefin sağlanması için emisyon ve tutulan sera gazlarının kontrol altına alınması, denetlenmesi ve düzenlenmesi gerekmektedir. Bazı ülkeler sahip oldukları emisyonlar gereği bu anlaşmada daha fazla sorumluluk sahibi olmak zorunda. Fakat bu net bir hesaplamanın mümkün olduğu anlamına gelmemektedir. 

Yayınlanan son veriler ışığında küresel anlamda emisyonların yüzde 50’sinin Çin, ABD, Avrupa Birliği ve Hindistan’a ait olduğu belirtiliyor. Türkiye bu listede en çok emisyona sahip ilk 20 ülke arasında yer alıyor. Tarihsel anlamda daha fazla sorumluluk sahibi olan ülkelerde Sanayi Devrimi kaynaklı ABD, Rusya ve Avrupa ülkeleri olarak kabul ediliyor. Kişi başına düşen emisyon tarafında ise ABD ve Çin ön sıralarda yer alıyor. 

Paris İklim Anlaşması Maddeleri

Paris İklim Anlaşması 2016 yılında yürürlüğe girdi. Bu anlaşmanın maddeleri zamanla gelişmekte ve değişmektedir. Günümüzün en güncel Paris İklim Anlaşması maddeleri temelde küresel sıcaklık artışını kontrol altında tutmak, iklim değişikliğini önlemektir. Ayrıca iklim değişikliğinin neden olabileceği olası bütün sorunlara karşı ülkelerin adaptasyon sürecini tamamlamaktır. İklim direncinin artırılması için tasarlanan bu maddeler aynı zamanda finansal akış tarafında da önemli konuları içermektedir. Paris İklim Anlaşması amaçları arasında öne çıkan madde şudur:

Bu madde birçok ülke için çok önemlidir. Çünkü kalkınma ülkelerin geleceği, ekonomisi, huzuru ve daha birçok konuyu etkilemektedir. Aynı zamanda yoksulluk, açlık ve sağlık sorunlarını da büyük ölçüde azaltmak tüm dünya için oldukça önemli bir meseledir.

Paris Sözleşmesi maddeleri içinde yukarıdaki konu, önemlidir ve sözleşme bütünü ile incelendiğinde öne çıkar. Ancak anlaşmanın maddeleri arasında şunlar da yer almaktadır:

Türkiye Paris İklim Anlaşması

Paris İklim Anlaşması emisyon azaltımı konusunda gelişmiş ülkelerin mutlak suretle emisyon azaltımı hedeflerini sürdürmelerini beklemektedir. Bu karara ek olarak gelişmiş ülkelerin emisyon azaltımı hedeflerini gittikçe yükseltmeleri de önemsenir. Yükseltmeleri de ülkelerin ekonomilerine ve ulusal koşullarına bağlı olarak düzenlenmelidir. Paris İklim Anlaşması Türkiye konusu da çok önemli. Anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti tarafından ilk defa New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde imzalanmıştır. Bu törende 175 ülke katılım sağlamış ve Türkiye Cumhuriyeti de katılım sağlamıştır. Ulusal Beyan için de bildirisi yapılan Paris İklim Anlaşması gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti’nde kabul edildiği beyanda vurgulanmıştır. Paris İklim Anlaşması’nın iç hukuk tarafındaki onay süreci ise 7 Ekim 2021 tarihinde olmuştur. Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanan Paris İklim Anlaşması onay belgesi 11 Ekim 2021 tarihinde Birleşmiş Milletler Sekretaryası’na iletildi.  Bu süreç içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı tarafından 2053 yılı için bir hedef verildi. Bu hedef 2053 yılına gelindiğinde net sıfır emisyon oranının sağlanacağını belirtiyor. 

Paris İklim Anlaşması İmzalayan Ülkeler

Paris İklim Anlaşmasını Şubat 2021 tarihi itibariyle 194 ülke imzaladı. Ayrıca Avrupa birliği de bu anlaşmanın içerisinde yer aldı. 194 ülkenin ve Avrupa Birliği’nin imza atması ile birlikte küresel anlamda sera gaz emisyonu konusunda %97’ye varan temsiliyete ulaşıldı. Paris Barış Anlaşmasını imzalayan ülkeler listesi epey uzun. Listede; Afganistan, Arnavutluk, Cezayir, Andora, Arjantin, Ermenistan, Avustralya, Brezilya, Çin, Hırvatistan, Fransa, Almanya, Yunanistan gibi çok sayıda ülke var. 

Paris İklim Anlaşmasının şartları, anlaşmayı imzalayan ülkeler ve konuya dair diğer detaylar insanlığın geleceği için önemli. Ülkelerin bu anlaşmanın maddelerini uygulayarak dünya genelinde iklim krizine karşı güçlü bir önlem alması mümkün. 

Bu ve bunun gibi konularda aklına takılan tüm ulaşım soruların için bizimle iletişime geçebilir, ihtiyaç duyduğun bilgilere uzman ekibimiz aracılığı ile ulaşabilirsin!

Gray Background
Yolda Kırmızı Ok
Yolda.com Blog'a abone olun birbirinden ilginç içerikleri e-posta kutunuzdan takip edin.
Keep Reading
Yolda AuthorYolda
Lojistik Sektörünün Rekabet Gücüne Etkisi ve Lojistikte Kalite

Ekonomik göstergelerin alınmasında lojistik önemli bir pay sahibidir. Geleneksel taşımacılığı üst seviyelerde sunan lojistik sektörünün rekabet gücüne etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Ülke bazında ekonomik, sosyolojik, kültürel ve küresel alanlarda söz sahibi olma ayrıcalığı veren önemli bir unsurdur. Küresel dünyada rekabet gücü sağlayan model, lojistik üs projeleri ile daha kapsamlı bir işleyişe ilerler. Büyüme oranlarının artmasında […]


4 Eki 2023 , 4 Min Read
Lojistik Sektörünün Rekabet Gücüne Etkisi ve Lojistikte Kalite
Yolda AuthorYolda
ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi) Nedir?

Günümüzde dijitalleşmenin hız kazandığı ve elektronik ticaretin (e-ticaret) öneminin giderek arttığı bir çağda yaşıyoruz. Elektronik ticaret, internetin gücünü kullanarak ürün ve hizmetlerin alım-satımının gerçekleştirildiği modern bir ticaret modelidir. Elektronik ticaretin büyümesiyle birlikte, küresel pazarda rekabetçi olmak ve hızlı işlem yapmak isteyen işletmeler için gümrük süreçlerinin de dijitalleştirilmesi gerekmektedir. İşte bu noktada ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük […]


17 Ağu 2023 , 8 Min Read
ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi) Nedir?
Yolda AuthorYolda
Tedarik Zinciri Verimliliği için Yapay Zeka Destekli Dispatching Stratejileri Nedir?

Tedarik zinciri yönetimi, günümüz iş dünyasında büyük öneme sahip bir konudur. Şirketler, tedarik zincirlerini etkin bir şekilde yöneterek, stok yönetimi, teslimat süreleri ve müşteri memnuniyeti gibi faktörlerde önemli kazanımlar elde edebilirler. Tedarik zinciri verimliliğini artırmak için yapay zeka teknolojileri son yıllarda büyük ilgi görmektedir. Bu teknolojiler, tedarik zincirinin birçok aşamasında kullanılarak daha iyi ve daha […]


18 Tem 2023 , 8 Min Read
Tedarik Zinciri Verimliliği için Yapay Zeka Destekli Dispatching Stratejileri Nedir?